Sanasaryan Han


Sirkeci, Bahçekapı’da bulunan İstanbul’un tarihi hanlarından Sanasaryan Han, 1895’te, tüccar Mıgırdiç Ağa Sanasaryan tarafından Mimar Hovsep Aznavur’a yaptırılmıştır. Yapıldığında “Sanasaryan Han” ismiyle anılan binanın, geliri Ermeni çocuklarının eğitimi için kullanılmak üzere Türkiye Ermenileri Patrikhanesi’ne bağışlanmıştır.

Biri bodrum olmak üzere altı katlı, ortası taş avlulu neo-klasik tarzda kâgir bir bina olan Sanasaryan Han, Mütareke döneminde İngiliz İşgal Kuvvetleri tarafından karargâh ve 1937 yılından itibaren de uzun süre İstanbul Emniyet Müdürlüğü olarak kullanılır. 1915’te Osmanlı Devleti tarafından el konulan Sanasaryan Han, 1928 yılından bu yana Ermeni Patrikhanesi ile devlet kurumları arasında açılan davalar ile gündeme gelmiştir.

1990’ların sonunda Sanasaryan Han
Kaynak: SALT Araştırma, Fotoğraf ve Kartpostal Arşivi

Emniyet Müdürlüğü olarak hizmet verdiği dönemde “işkence” ve “tabutluk” olarak anılan hücreleriyle Sanasaryan Han’ın ismi sıkça duyuldu. 1944’te aralarında Alpaslan Türkeş, Zeki Velidi Togan, Reha Oğuz Türkkan, Nihal Atsız gibi isimlerin bulunduğu “1944 Türkçülük-Turancılık Davası” sanıkları, dik bir tabuta benzediği için “tabutluk” adı verilen eni 60 cm, derinliği 40 cm ve yüksekliği ise 1,80 metre olan bodrumdaki hücrelerde işkence gördüler.

1951’de Türkiye Komünist Partisi (TKP)’ne yönelik “1951 Tevkifatı” sırasında aralarında Enver Gökçe, Mübeccel Kıray, Arif Damar, Ruhi Su, Sıdıka Umut (Su), Behice Boran, Şükran Kurdakul, Vedat Türkali, Ahmet Arif ve Sadun Aren’in de bulunduğu yüzden fazla kişi Sanasaryan Han’da bulunan “Kısm-ı Siyasi” ya da “Komünist Masası” denilen şube tarafından aylar hatta yıllar boyunca işkence ile sorgulandılar.
Sanasaryan Han’da “sorgulananların” listesine Nazım Hikmet, Sabahattin Ali, Aziz Nesin, Hasan İzzettin Dinamo, Ece Ayhan, Nuri İyem, İlhan Selçuk’un yanı sıra 68 Kuşağı’ndan Deniz Gezmiş ve Cihan Alptekin’in de aralarında bulunduğu isimler eklenir. 12 Mart 1971 Muhtırası’nda çok sayıda devrimci burada işkence gördüğü gibi 78 Kuşağı da 12 Eylül 1980 Darbesi’ne kadar ve sonrasında binayı çokça ziyaret edenler arasındaydı. Sanasaryan Han, darbeden hemen sonra eşcinsel, travesti ve transseksüellere karşı başlatılan “operasyonların” merkezi olarak da kayıtlara geçti.

1990’ların sonunda Sanasaryan Han
Kaynak: SALT Araştırma, Fotoğraf ve Kartpostal Arşivi

Ünlü “2. Şube”nin de bulunduğu Sanasaryan Han, İstanbul Emniyet Müdürlüğü taşındıktan sonra bir ara Sirkeci Adliyesi olarak kullanıldı. Son olarak otel olmak üzere restore edilen han, müze olarak kullanılmak yerine tıpkı Sultanahmet Cezaevi gibi bugün bir otele dönüştürülmekte.

Bir zamanlar işkence merkezi olarak ünlenen Sanasaryan Han, tıpkı Sultanahmet Cezaevi gibi otel olarak restore edilmekte, 2021.
Video-Fotoğraf: Çağrı İşbilir